Kaniş, zarif tüyleri, kıvrık yapısı ve oyuncu karakteriyle köpek dünyasının en sevilen ırklarından biri. Zeki, sevecen ve biraz da şımarık olabilen bu dostlar, hayatımıza renk katar. Peki, kanişle yaşamak nasıl bir deneyim?
Onlara zarar verebilecek yiyeceklerden tatil planlarına, karakter özelliklerinden bakım yerlerine kadar her şeyi bu yazıda bulacaksınız.
Kanişler, hassas mideleriyle bazı yiyeceklere karşı dikkatli olmayı gerektirir. Çikolata, içindeki teobromin yüzünden zehirli; küçük bir parça bile kalp çarpıntısı ya da titremelere yol açabilir.
Üzüm ve kuru üzüm, böbrek yetmezliğine sebep olabilir; birkaç tane bile riskli. Soğan ve sarımsak, kırmızı kan hücrelerini bozar; yemeklere karışsa bile vermeyin. Yağlı yiyecekler (kızartma, sucuk) pankreatite yol açabilir; kanişin minik bünyesi bunu kaldırmaz.
Kemik, özellikle pişmiş olanlar, boğulma ya da iç yırtılma riski taşır. Bu besinlerden uzak durun; köpeğinize özel mama ve az miktarda ödül en güvenlisi.
Bu özel mamalardan bir tanesi Nature Protection olabilir. Ödül maması olarak ise Pedigree Rodeo biftekli köpek ödülü verebilirsiniz.
Daha fazlasını için Bu “Link“üzerinden inceleyebilirsiniz.
Evet, kanişle tatile çıkmak mümkün ve keyifli olabilir! Zeki ve uyumlu yapıları, yolculuklara kolay adapte olmalarını sağlar. Önce veterinere gidip sağlık kontrolü yaptırın; aşıları tam mı, bakın. Küçük bir çanta ya da kafes alın; havalandırmalı ve rahat olmalı, evde alıştırma yapın.
Yolda su ve mama için kaplar, tasması ve kimlik belgeleri hazır olsun. Arabada çantayı sabitleyin, her 2-3 saatte mola verip gezdirin.
Tatil yerinde güvenli bir alan yaratın; otelde “Köpek var” notu asın. Kanişler tatilde sizinle vakit geçirmeyi sever, yeter ki onları rahat ettirin. Konforuna, beslenmesine, duygusal bilincine düşkün bir tür olan kaniş eğer ilk kez tatile çıkacaksa sizinle farklı bir aktivite yaptığından dolayı mutlu olacaktır.
Kanişler genelde saldırgan değildir; sakin, dost canlısı ve sevecendirler. Ancak bu, tamamen saldırganlık göstermeyecekleri anlamına gelmez. Yavruyken sosyalleşmezse ya da korkarsa, yabancılara havlayabilir ya da çekingen davranabilir.
Küçük ırklar (Toy, Minyatür) bazen büyük köpeklere meydan okur; bu, korkudan ya da korumacılıktan gelir, ama ciddi bir tehdit değildir. Erken eğitim ve sevgiyle büyütülürse, kanişin saldırganlık düzeyi çok düşüktür. Çocuklarla ve diğer hayvanlarla iyi geçinirler; sadece ani hareketlerden ürkebilirler.
Bildiğiniz üzere kediler de köpekler de kuyruklarına dokunulmasından ve çekiştirilmesinden hoşlanmazlar. Aynı zamanda karnına ve özel bölgelerine de temasta bulunmamanız ve buna yakın davranışlar göstermemeniz gerekir.
Kaniş, klasik bir koruma köpeği değildir; Alman Çoban ya da Doberman gibi fiziksel tehdit oluşturmaz. Ama zeki ve dikkatli yapıları sayesinde iyi bir “alarm köpeği” olabilir.
Yabancı birini ya da sesi fark edince havlayarak sizi uyarır; bu, özellikle apartmanlarda işe yarar. Küçük boylarına rağmen (Toy: 24-28 cm, Standart: 45-60 cm), sahiplerine bağlılıkları yüksektir ve tehlike hissettiklerinde tepki verebilir.
Ancak, fiziksel koruma bekliyorsanız, kaniş bunun için uygun değildir; daha çok sevgi ve arkadaşlık sunar. Zaten fiziksel özellikleri de buna pek elverişli değildir. Korumalıktan ziyade arkadaş canlısı tavırlarla sizin hayatınıza renk katmak için çok iyi canlılardır.
Esprili bir dille konuyu ele alacak olursak korumalık yapmak yerine korunmaya ihtiyaç duyan türlerden bir tanesidir.
Kaniş, kökeni 15. yüzyıl Almanya’sına dayanan eski bir ırk; av köpeği olarak başlamış, sonra zarif bir dost olmuş. Üç boyu var: Toy (küçük), Minyatür (orta), Standart (büyük). Tüyleri kıvırcık ve yoğun; dökülmez, ama düzenli tarama ister.
Zekaları inanılmaz; komutları çabuk öğrenir, hatta numaralar yapabilirler. Sakin ama oyuncu bir yapıları var; yalnız kalmaktan hoşlanmazlar.
Ortalama 12-15 yıl yaşarlar; iyi bakımla daha uzun bile olabilir. Kaniş sahiplenmek, hem eğlence hem biraz sorumluluk demek.
Kanişler, boyutlarına göre her yerde bakılabilir. Toy ve Minyatür kanişler apartmana çok uygundur; küçük alanlarda mutlu olur, yeter ki kısa yürüyüşler ve oyun zamanı olsun.
Standart kanişler daha büyük; bahçeli bir ev ya da geniş bir alan onları rahat ettirir, ama apartmanda da yaşayabilirler, tabii günlük egzersiz sağlanırsa.
Bahçede bakıyorsanız, çitlerin güvenli olduğundan emin olun; meraklıdırlar, kaçarlar. Evdeyse rahat bir köşe, battaniye ya da yatak yeter; kanişler sıcak bir yuvada huzurludur.
Kaniş çok tüy döker mi?
Hayır, neredeyse hiç dökülmez; tüyleri kıvırcık ve yoğun olduğu için dökülen tüyler genelde tüy yumağında kalır. Haftada 2-3 kez tarama, hem tüy sağlığını korur hem de evi temiz tutar. Tarak olarak Ferplast Kıtır açan tarağını ya da Basmalı Petpal Lüks Tarak kullanabilirsiniz.
Kaniş apartmanda yaşar mı?
Evet, özellikle Toy ve Minyatür boylar apartman için idealdir; küçük alanda rahat ederler, ama kısa yürüyüşler şart. Standart kanişler de uyum sağlar, yeter ki günde 30-60 dakika egzersiz alsınlar.
Kaniş çocuklarla iyi mi?
Evet, sevecen ve sabırlı yapılarıyla çocuklarla harika anlaşırlar. Oyun oynamayı severler, ama küçük çocuklar sert davranırsa biraz çekinebilir; nazik olmayı öğretmek yeter.
Kaniş eğitimi zor mu?
Hayır, çok zekiler ve komutları hızlı öğrenirler; “otur”, “yat” gibi temel şeyler birkaç tekrarla oturur. Pozitif ödüllerle (ödül maması, sevgi) eğitim daha kolay ve eğlenceli olur.
Kanişin ömrü ne kadar?
İyi bakımla 12-15 yıl yaşarlar; düzenli beslenme, veteriner kontrolü ve sevgiyle bu süre 18 yıla bile uzayabilir. Küçük boyların ömrü genelde biraz daha uzun olur.
Kaniş, zekası ve sevimliliğiyle hayatınıza neşe katar. Onu tanıyarak, tatilden günlük bakıma kadar her anı keyifli hale getirebilirsiniz!