Kedilerde gıda alerjisi, bağışıklık sisteminin belirli protein ya da karbonhidratlara karşı aşırı tepki vermesi durumudur. Bu durum, kedilerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve erken teşhis büyük önem taşır.
Gıda alerjisi belirtileri genellikle deri problemleri şeklinde ortaya çıkar. Kedinizde aşırı kaşıntı, kızarıklık, döküntü ve tüy dökülmesi gözlenebilir. Sindirim sistemi belirtileri arasında kusma, ishal, gaz sorunu ve karın ağrısı yer alır. Bazı kedilerde solunum problemleri de görülebilir.
Kronik kulak enfeksiyonu, gıda alerjisinin sık rastlanan bir belirtisidir. Tedaviye dirençli kulak problemleri yaşayan kedilerde mutlaka gıda alerjisi araştırılmalıdır. Ayrıca sürekli pençe yalama ve çiğneme davranışları da dikkat edilmesi gereken işaretlerdir.
Kedilerde en yaygın alerjen protein kaynaklarının başında tavuk, sığır eti ve süt ürünleri gelir. Tahıllar arasında buğday, mısır ve soya da alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Yapay koruyucular, renklendiriciler ve tatlandırıcılar da potansiyel alerjenlerdir.
Mama etiketlerini dikkatli okumak kritik önem taşır. "Et unu" ya da "yan ürünler" gibi belirsiz tanımlar yerine, net protein kaynakları tercih edilmelidir. Çok bileşenli mamalar yerine sınırlı içerikli ürünler alerjik kediler için daha güvenlidir.
Veteriner hekim kontrolünde eliminasyon diyeti, gıda alerjisi tespitinde altın standart yöntemdir. Bu süreçte kediye 8-12 hafta boyunca daha önce hiç tüketmediği tek protein ve karbonhidrat kaynağı verilir.
Eliminasyon diyeti sırasında kedinize hiçbir ek gıda, ödül maması ya da çiğneme oyuncağı verilmemelidir. Aile üyelerinin tutarlı davranması ve kedinin dış ortamdan gıda almasının engellenmesi gerekir.
Belirtilerde iyileşme görüldükten sonra, eski mama bileşenleri tek tek tekrar edilir. Hangi bileşen eklediğinde alerjik reaksiyon tekrarlanıyorsa, o madde alerjen olarak tanımlanır.
İstatistiksel verilere göre kedilerde en yaygın gıda alerjenleri şunlardır:
Tavuk: Kedilerin %40'ında tavuk proteinine karşı hassasiyet görülür. Ticari mamalarda yaygın kullanımı nedeniyle en sık karşılaşılan alerjendir.
Sığır Eti: İkinci sırada yer alır ve kedilerin %35'ini etkiler. Özellikle uzun süre sığır etli mama tüketen kedilerde görülür.
Süt Ürünleri: Yetişkin kedilerin %30'u laktoz intoleransı yaşar. Peynir, süt ve yoğurt gibi ürünler sindirim problemlerine neden olur.
Balık: Özellikle ton balığı ve somon gibi yağlı balıklar bazı kedilerde alerjik reaksiyonlara yol açar.
Tahıllar: Buğday, mısır ve pirinç gibi karbonhidrat kaynakları da alerjen olabilir.
Gıda alerjisi her yaş ve ırktan kediyi etkileyebilse de, bazı faktörler riski artırır. Siamese, Burmese ve Himalaya kedilerinde genetik yatkınlık daha yüksektir.
Yaş faktörü de önemlidir. 2-6 yaş arası kedilerde gıda alerjisi daha sık görülürken, çok genç ve yaşlı kedilerde nispeten daha nadirdir. Stresli ortamlarda yaşayan kedilerde bağışıklık sistemi zayıfladığından alerji riski artar.
Daha önce antibiyotik kullanımı geçiren kedilerde bağırsak mikrobiyomu bozulduğu için gıda alerjisi gelişme riski yükselir.
Hipoalerjenik mama seçenekleri arasında kuzu eti, tavşan eti, ördek eti gibi alternatif protein kaynakları bulunur. Bu proteinler kedilerin daha az maruz kaldığı kaynaklardır.
Tek protein kaynaklı mamalar, alerjen tespit ve kontrol açısından idealdir. Limited ingredient dietler (LID) olarak adlandırılan bu ürünler minimum bileşen içerir.
Tahılsız mamalar, tahıl alerjisi olan kediler için uygundur. Patates, bezelye gibi alternatif karbonhidrat kaynakları tercih edilir.
Doğal ve organik mamalar, yapay katkı maddelerinden kaçınmak için iyi seçeneklerdir. Ancak "doğal" etiketli her ürün otomatik olarak hipoalerjenik değildir.
Yeni mamaya geçiş kademeli olarak yapılmalıdır. Ani değişiklik sindirim problemlerine ve mama reddetme davranışına neden olur.
7-10 günlük geçiş programı uygulanır. İlk 2 gün %75 eski mama + %25 yeni mama karışımı verilir. 3-4. günlerde %50-%50 oranı uygulanır. 5-6. günlerde %25 eski + %75 yeni mama verilir. Son günlerde tamamen yeni mamaya geçilir.
Bu süreçte kedinizin dışkı kıvamı, iştahı ve genel durumu yakından takip edilmelidir. Herhangi bir problem gözlendiğinde geçiş süreci yavaşlatılır.
Gıda alerjisi yönetimi uzun vadeli bir süreçtir. Veteriner hekim rehberliğinde doğru teşhis ve uygun beslenme programı ile kediler normal yaşam kalitesine kavuşabilir.